“Gün ikindiye kayarken bir hareketlilik başlar o diyarda. Komşu evlerde oturanlar ve aylarca bekledikten sonra bir iki günlüğüne izin alabilen üç beş tâli’li misafir özene bezene abdest alırlar. Bir tevbe kurnasına koşuyor gibi hızlı hızlı ama bütün hata ve günahlarının hicabıyla da mahcup, ağaçlar ortasındaki heybetli fakat sımsıcak eve yönelirler. Işığı daima yanan evlerden biridir o. Sığınanları bağrına basan, açları doyuran, yüreği acıyanları sarıp sarmalayan ve kutlu sakinlerinin en içli iniltilerine sır arkadaşlığı yapan sımsıcak bir yuva. Batının batısında, doğunun bütün motiflerinin mümessili bir Anadolu ocağı.”