Burası İstanbul.. Burası, dünyanın bütün ormanlarına doğru sefere çıkan “fatih ruhlu”ların uğrak yeri ve geçiş koridoru. Minareleri arasına dalar dalmaz, birden gönlüm ümitle çarpmaya başladı. Ancak Boğaziçi Köprüsü’ne yaklaşırken içimi bir ürperti sardı.. gökyüzünde martılar alışılagelenin ötesinde çığlık çığlığa kanat çırpıyorlardı. Tam olarak kestiremedim, bir şölen ve düğün kutlaması mıydı martıların bu yaptıkları, yoksa mahzâ bir çığlık mı? Kim bilir?
“Âşina olduğunuz o üveyk, âh u efganla çığlıklar mı koparır,
Salınıp duran eğri büğrü dallara dem tutarak şarkılar mı söyler?